- birden-bir
- один-единственный
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
bir taşla iki kuş vurmak — bir davranışla birden çok yararlı sonuca ulaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
birden — zf. 1) Bir defada 2) Ansızın Birden döndüm ve tahminimde haklı olduğumu anladım. R. H. Karay 3) Birlikte, beraberce, hepsi bir arada Şimdi, ikisi birden gülmekten kırılıyorlar. Y. K. Karaosmanoğlu 4) Çabucak Birleşik Sözler birdenbire hep birden … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir şeyler (veya bir şey) olmak — 1) huyu, durumu, tutumu değişmek, yeni huylar edinmek Son zamanlarda ona bir şeyler oldu. 2) bayılır gibi olmak, birden fenalık gelmek Bana bir şeyler oluyor dedi ve bayıldı. 3) ölmek Bana bir şey olursa çocuklar size emanet … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir ağızdan — zf. Hep birlikte, beraberce, hep birden Serdar bakıp at üstünden dedi ileri! / Bir ağızdan uğuldadı cenk türküleri. Y. Z. Ortaç Birleşik Sözler hep bir ağızdan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir koltuğa iki karpuz sığmaz — aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokuz at bir kazığa bağlanmaz — bir işin başına, tanınmış kişiliği bulunan birçok kimse birden getirilmemelidir, bunlar anlaşamaz ve birbirlerine düşerler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek — birçok iş birden ortaya çıkıp sıkışık bir durum yaratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
atılmak — den 1) Atma işine konu olmak Tembel olanlar her yerden atılır. 2) e Saldırmak, hücum etmek Düşmanın üzerine atıldı. 3) nsz Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabucak — zf. 1) Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AKL-I EVVEL — İlk akıl, hılkî ve cibilli olan akıl. (Bir kısım eski ve sapık felsefecilere ve hususan İşrakıyyuna göre; teselsül tâbiri ile müessiriyetini iddia ettikleri sebeblerden birincisidir. Bunun neticesi şirke gider. Bunlarca, akl ı evvel Allah ın… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük